Kitap okumak hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınıza fayda sağlar.
Araştırmacılar, MRI taramalarını kullanarak, okumanın beyindeki karmaşık bir devreler ve sinyaller ağını güçlendirdiğini doğrulamıştır. Okuma yeteneğiniz olgunlaştıkça, bu ağlar da daha güçlü ve daha karmaşık hale gelir. 2013 yılında yürütülen bir çalışmada, araştırmacılar, bir roman okumanın beyin üzerindeki etkisini ölçmek için fonksiyonel MRI taramaları kullanmıştır. Çalışma katılımcılar 9 gün boyunca “Pompeii” romanını okumuşlar ve hikayede gerilim arttıkça, beynin giderek daha fazla alanının aktiviteyle aydınlandığı gözlemlenmiştir. Beyin taramaları, okuma periyodu ve sonraki günler boyunca, özellikle hareket ve ağrı gibi fiziksel duyumlara yanıt veren beynin somatosensoriyel korteksinde, beyin bağlantısının arttığını göstermiştir.
Araştırmalar, kitap okuyan insanların başkalarının duygularını ve inançlarını anlama konusunda yüksek bir yetenek geliştirdiğini göstermiştir. Araştırmacılar bu yeteneğe “zihin teorisi” demektedir. Tek bir edebi kurgu okuma seansı bu hissi uyandırmasa da, araştırmalar uzun vadeli kurgu okuyucularının daha iyi gelişmiş bir zihin teorisine sahip olma eğiliminde olduğunu gösteriyor.
Araştırmalara göre, genç yaştan başlayarak düzenli olarak kitap okuyan öğrencilerin yavaş yavaş geniş kelime dağarcığı gelişir ve kelime hazinesi, standart testlerdeki puanlardan üniversiteye kabul ve iş fırsatlarına kadar hayatın birçok alanını etkileyebilir. Kitap okumak, bağlam içinde öğrenilen yeni kelimelere maruz kalmanızı artırmanın en iyi yoludur.
Yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi önlemeye yardımcı olur
Yaşlandıkça zihninizi meşgul etmenin bir yolu olarak kitap ve dergi okumanız önerilmektedir. Araştırmalar, kitap okuyan ve her gün matematik problemlerini okuyup çözen yaşlıların bilişsel işlevlerini koruduğunu ve geliştirdiğini göstermektedir. Tüm yaşamları boyunca zihinsel olarak uyarıcı faaliyetlerde bulunan kişilerin demanslı kişilerin beyinlerinde bulunan plakları, lezyonları ve tau proteini düğümlerini geliştirme olasılığının daha düşük olduğu bulunmuştur.
2009’da bir grup araştırmacı meditasyon, yoga ve okumanın öğrencilerin stres düzeyleri üzerindeki etkilerini ölçmüştür. Çalışma, 30 dakikalık okumanın kan basıncını, kalp atış hızını ve psikolojik sıkıntı duygularını yoga ve meditasyon kadar etkili bir şekilde düşürdüğünü gözler önüne sermiştir.
Düzenli bir uyku rutininin bir parçası olarak okuma yapmak önerilir. En iyi sonuçları elde etmek için, cihazınızın yaydığı ışık sizi uyanık tutabileceğinden ve diğer istenmeyen sağlık sorunlarına yol açabileceğinden, ekrandan okumak yerine basılı bir kitap seçmelisiniz. Araştırmalar, basılı kitapları okuyan kişilerin anlama testlerinde daha yüksek puan aldığını ve aynı materyali dijital biçimde okuyan kişilere göre okuduklarının daha fazlasını hatırladığını defalarca göstermiştir. Bunun nedeni, insanların basılı metinleri dijital içeriği okuduklarından daha yavaş okuma eğiliminde olmaları olabilir. Doktorlar ayrıca uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız yatak odanızdan başka bir yerde okumanızı tavsiye etmektedir.
Kitap okumak, kendi iç dünyanızdan geçici olarak kaçmanıza ve karakterlerin hayali deneyimlerine kapılmanıza izin verir. Kurgusal olmayan kişisel gelişim kitapları ise size depresyon semptomları yönetmenize yardımcı olabilecek stratejiler öğretebilir.